Neler yeni

Merhaba ziyaretçi, Topluluğumuza Hoş Geldiniz.

Topluluğumuza Üye Olarak Ayrıcalıklarımızdan Yararlanabilirsiniz. Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis oynatılmadığını bilerek hareket ediniz. İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan iddaliyiz.biz Forum Adresimizde T.C.K 20.ci Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesinin (2).ci fıkrasına göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. 1iddaliyiz.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler BURADAN iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde iddaliyiz.net yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır. iddaliyiz.net sitesinde yer alan yorum ve tahminler haber ve bilgi amaçlıdır. Üyelerin yazdığı yorum, tahmin ve bilgiler iddaliyiz.biz ’un görüşünü yansıtmaz. 7258 sayılı yasa gereği bahis oynatmak suçtur. 1iddaliyiz.com hiçbir şekilde illegal bahis oynatmaz ve aracılık etmez.

Üye Ol yada Giriş Yap

Tek iletişim adresimiz SKYPE: aykut.reklamm

WipBet # NBA İkonları #7: Kevin Garnett

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

WipBet Destek

New Member
Büro Destek
Katılım
7 May 2019
Mesajlar
351
Puanları
0
FS ₺
0.00
Çekilen ₺
0.00

gobahis,gobahis bahis sitesi,gobahis deneme bonusu
Kevin Maurice Garnett, 19 Mayıs 1976’da Mauldin-Güney Carolina’da doğdu. Garnett çocukken birazcık sokakta gezen belalı tiplerden de olsa (Okulda beyaz bir çocuğun bileğinin kırıldığı bir kavgaya karıştığı için tutuklanmıştı) genelde vaktinin çoğunu idolü Magic Johnson gibi iyi bir basketbolcu olabilmek için Springfield Park’ta basketbol oynayarak geçiriyordu. Hatta Garnett, kendisini basketbola o kadar kaptırıyordu ki yanında biri olsun ya da olmasın çoğu kez gece yarısına kadar parkta kalarak şut atmaktaydı. Garnett’ın öz babası O’Lewis McCullough da tam anlamıyla bir basketbol delisiydi. Üvey babası ise onun basketbol oynamasına pek de sıcak bakmıyordu. Annesi Shirley Irby Garnett de çocuğunun basketbol gibi “boş işler” ile uğraşacağına oturup ders çalışarak üniversiteye gitmesini arzulamaktaydı. Ama Garnett’in okul ve derslerle arası pek iyi değildi. Onun tek yapmak istediği basketbol oynamaktı. Bu yüzden Kevin, herkesten gizli olarak lisesinin basketbol takımı Mauldin Mavericks’te oynamaya başladı. Kevin’ın ailesinin ise bundan haberi yoktu. Öğrendiklerinde de çoktan iş işten geçmiş ve Garnett maçlara çıkmaya başlamıştı.

Artık Kevin’ın basketbol oynamasının engellenemeyeceği aşikardı. Üstelik Garnet, bu oyunu gayet de iyi oynuyordu.
Lisedeki ikinci yılında ünü giderek yayılmaya başladı. Garnett’in maçlarını kaçırmak istemeyen insanlar Mauldin Lisesi’nin salonuna akın ederek onun basketbol şovunu izliyordu. KG, o günlerde basketbol vasıtasıyla Stephon Marbury isminde New York’lu bir genç ile tanışıyor ve ikilinin arasındaki dostluk, kısa zamanda adeta iki kardeşin ilişkisine dönüşüyordu. Güney Carolina’da Mauldin Lisesinde “Mr.Basketball” seçildikten sonra son sınıfta Chicago, Illinois Eyaleti’ndeki Farragut Akademisi’ne geçmek zorunda kalmıştı. 1995 sezonunda %66.6 şut yüzdesi ile 25.2 sayı, 17.6 ribaund, 6.7 asist ve 6.5 blok ortalamarıyla oynayarak, spektaküler smaçları ile adını duyuran ama ne yazık ki kötü bir trafik kazası sonucunda bir lise efsanesi olmaktan öteye gidemeyen Ronnie Fields (1996’da Amerikanın en iyi beş lise oyuncusundan biri olarak seçilmişti) ile birlikte takımını 28-2’lik bir seride sırtlayan oyuncu olurken Amerika’nın en yüksek tirajlı gazetelerinden USA TODAY tarafından yılın basketbol oyuncusu olarak seçilirken, Parade ve Slam Dergilerince de Amerika’daki en iyi beş lise oyuncusundan biri olarak gösterildi. Garnett’ın Brooklyn’li kankası Steph ise Parade tarafından 1995 yılının en iyi lise oyuncusu seçilmişti.



Lise son sınıfta Ron Mercer, Shareef Abdur-Rahim ve Stephon Marbury gibi ülkenin en iyi lise oyuncularını karşı karşıya getiren St.Louis’deki 1995 McDonalds All-American maçında 18 sayı, 11 ribaund, 4 asist ve 3 blok üreterek, Most Outstanding Player ödülünü kucaklarken (1995 McDonalds All-American maçında oynayan ve şimdi NBA’de forma giyen diğer oyuncular: Kobe Bryant, Vince Carter, Paul Pierce, Chauncey Billups, Antawn Jamison ve Robert Traylor) ardında toplam 2533 sayı, 4807 ribaund ve 739 blokluk bir lise kariyeri bırakıyordu. Normal şartlar altında Kevin Garnett çapında bir oyuncuyu kapmak için çoğu NCAA takımı kıyasıya bir yarışa girerdi. ( NCAA’de oynayamayacağı belli olmadan önce Michigan, Michigan State, DePaul, North Carolina ve Illinois üniversiteleri ile görüştüğü söyleniyordu) ama Kevin, son SAT sınavında kaldığında artık koleje kabul edilme ihtimali ortadan kalkmıştı. İşte bu yüzden artık şansını NBA’de denemeye karar verecekti.

Birçok oyuncunun aksine kolej basketbolu oynayarak değil, liseden NBA'e direkt geçiş yapan ve genç yaşından dolayı "The Kid" (Çocuk) lakabı verilen Garnett, 1995 NBA draftında Minnesota Timberwolves tarafından 5'inci sıradan seçildi. Garnett, yaklaşık 20 yıl aranın ardından doğrudan liseden mezun olduktan sonra NBA'e giren ilk oyuncu unvanını kazandı. Ünlü oyuncu, kendinden sonra gelen Kobe Bryant, LeBron James ve Tracy McGrady gibi basketbolculara da liseden direkt NBA'e geçmelerinde öncülük etti. Sonraki 12 seneyi Minnesota Timberwolves'ta geçiren Garnett, bu takımdaki son yıllarında art arda gelen hayal kırıklıklarının ardından takasını isteyerek, Temmuz 2007'de Boston Celtics'in yolunu tuttu. Boston Celtics formasıyla 2007-2013 yıllarında oynayan Garnett, takımına 2008 senesinde 17'nci NBA şampiyonluğunu kazandırırken aynı zamanda kariyerindeki tek lig şampiyonluğuna ulaştı. Celtics'ten ayrıldıktan sonra iki sezon Brooklyn Nets'te forma giyen Garnett, Şubat 2015'te ilk NBA koçu Flip Saunders'la tekrar çalışmak için Minnesota'ya döndü ancak Saunders, aynı yılın ekim ayında hayatını kaybetti.



Kevin Garnett, şüphesiz son yıllarda NBA’deki en büyük oyunculardan biri. Ama NCAA’i pas geçerek doğrudan NBA’e atılması onun önüne bir çok zorluk çıkarttı. NBA zaten acımasız ve büyük para oyunlarının döndüğü bir ligdir eğer insanlar sizin hassas olduğunuz bir noktayı yakalarsa, etik olsun ya da olmasın, kazanmak için bunu size karşı kullanmakta bir an için bile tereddüt etmez. Garnet küçük yaşta kurtlar sofrasına atılmasına rağmen tanrı vergisi yeteneği ve mücadeleden asla kaçmayan yapısıyla sağ kalmasını bildi ve NBA değirmeninde öğütülen onca genç ve yetenekli oyuncudan biri olmamayı başardı. Kendi ifadesiyle o, her çıktığı maçta bir “yaşam” mücadelesi verdi ve takımı yenilse de çoğu kez bu mücadeleden galip ayrıldı. Artık O, NBA’de herkesin saygı duyduğu bir emekli oyuncu.

NBA, Garnett’e çok şey borçlu. Sadece insanlara sunduğu enfes basketbol şovu yüzünden değil. Eğer Garnett küçük yaşta cesareti ve yeteneği ile sahada kan ter ve gözyaşı dökerek kendisini acımasızca eleştiren onca insana ve baskıya göğüs germeseydi NBA’de liseliler hakkındaki tabu daha da sertleşen bir mizansen içinde genç yeteneklerin karşısına çıkacaktı. Ve kim bilir, belki bugün biz liseden direk profesyonelliği seçen Kobe Bryant, Tracy McGrady, Jermaine O’Neil ve Amare Stoudamire gibi pek çok yeteneği NBA’de göremeyecektik.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Konuyu Görüntüleyen Kullanıcılar (Toplam:0)

Üst