Bundan 6-7 yıl kadar önce çok ilginç bir video gördüm. Londra’da birisi çekip paylaşmış bu videoyu. Orada bir meydana yerleştirilmiş kocaman bir ekran var. Ekranın üstünde de küçük bir çocuk oturuyor. Sonra çocuk birden ayağa kalkıyor ve yukarıya doğru bakarak yürümeye başlıyor. İşin ilginci tam o sırada gökyüzünden geçmekte olan bir uçak var. Dolayısıyla çocuk sanki o uçağa bakıyormuş gibi oluyor. Şimdi kendinizi yolda yürürken bunu fark eden ve o videoyu kaydeden kişi olarak düşünün. Tam doğru anda, doğru bir açıyla bakınca böyle bir şey görüyorsunuz. Ne hissedersiniz? Şaşkınlık değil mi? İşte buna “Vay! etkisi” deniyor. Bu şekilde etkilenmemizi sağlayan şey ne biliyor musunuz? Zekamız. “Thinking outside the box - kutunun dışında düşünmek” diye bir tabir vardır. Yaratıcı düşünmeyi tarif eder. İşte beynimiz tam olarak bu sebeple orada bir kutunun içinde gördüğü görselle, onun dışındaki bir başka cismi birbirine bağlayabiliyor ve bu yaptığı bağlantı onu şaşırtabiliyor. Oysa bu görüntüde çok daha şaşırtıcı olan şey, uçağın havada adeta yüzen bir cisim gibi hareket etmesi. “Yüzen cisim” benzetmesini özellikle yaptım. Çünkü aynı adı taşıyan çok eski bir kitap var. “On floating bodies - yüzen cisimler üzerine” adındaki bu kitabı yazan kişinin başından geçtiği söylenen bir de hikaye anlatılır.